Eras’tan Showgirl’e: Taylor Swift’in Yeni Albüm Hikâyesi

The Eras Tour’un bitiminin hemen ardından Grammy Ödüllü sanatçının yeni bir albümle piyasaya ne zaman geri döneceği önce sevenleri daha sonra da medya tarafından epey tartışma konusu olmuştu. 2019’da eski kayıt şirketi Big Machine Records’tan ayrıldıktan hemen sonra bütün master’larının Scooter Braun (Ariana Grande, Justin Bieber & Demi Lovato gibi şarkıcıların eski menajeri) tarafından satın alınmasıyla beraber Swift, eski albümlerini baştan kaydedeceğini ve resmi haklarını bu şekilde koruyacağını belirtmişti. İlk dört re-record albümden sonra (Fearless, Red, Speak Now & 1989) pek çok kişi Reputation (Taylor’s Version) albümünü beklerken büyük haber yine Taylor tarafından duyuruldu. En sonunda Big Machine Records ve Taylor’ın uzlaşmaya varmasıyla Taylor 360 milyon dolar karşılığında tüm master’larını satın aldı. Bunun haberini verirken henüz Reputation (Taylor’s Version)’ın çeyreğini bile kaydetmediğini ve buna devam edip etmemek konusunda kararsız kaldığını belirtti ancak daha öncesinde de yayınlamış olduğu her bir re-recording albüm ile hayranlarına Vault şarkılar veren Taylor, Reputation ve debüt albümü ‘Taylor Swift’ için de bunu yapabileceğini de hayranlarıyla paylaştı. Bu haberin üzerine pek çok müzik sever Swift’in Vault şarkıları yayınlamasını ya da bundan bir albüm yapmasını beklerken geçtiğimiz günlerde Taylor Nation sosyal medya hesapları 12 fotoğraftan oluşan ve açıklamasında “thinking about when she said ‘See you next era…’” yazan bir gönderi paylaştı. Taylor’ı az da olsa yakından takip edenler bilir, kendisi hayran kitlesiyle Easter Egg paylaşmayı epey sever ve bunu hayranlarıyla bir iletişim şekli olarak kullanır ki bu gönderi göz önüne alındığında Taylor 12 fotoğrafta da turuncu bir elbise giyiyordu. Dahası gönderinin paylaşımından tam olarak 12 dakika sonra Taylor’ın erkek arkadaşı, ünlü Amerikan Futbol oyuncusu Travis Kelce’in podcast hesabı gelecek bölümde ‘çok önemli birinin’ konuğu olacağını söyledi. Paylaşılan görseldeki silüet Taylor’ı çok anımsatıyordu ki çoktan Taylor’ın hayran kitlesi bunun onunla ilgili olduğunu çözdü ve yeni albümünün yolda olduğu spekülasyonları hakkında tartışılmaya başlandı.

Saatler ilerledikçe artık medya akışında yeni bilgiler edinilmeye başlandı. Öncelikle Kelce’in podcast hesabı New Heights, paylaştığı yeni gönderide Taylor’ın 12. stüdyo albümünü duyurmasıyla tüm söylentileri doğru çıkardı. ‘The Life of a Showgirl’ isimli albüm, turuncu/yeşil renk paletlerinde tanıtıldı ancak ilk başta albümün kapağı kesinlikle paylaşılmadı. Bunun izleyici kitlesi üzerinde bir merak oluşturması için yapılan bir marketing stratejisi olduğu her ne kadar bariz olsa da Taylor kendi hayran kitlesinin ne kadar ileri gidebileceğini unutmuş olmalı ki saatler geçmeden albümün tracklist’i ve konsept fotoğrafları ünlü Amerikan market zinciri Target çalışanları tarafından sızdırıldı. Yine çok geçmeden albümden bazı şarkıların 10’ar saniyesi aynı şekilde X’de yayılmaya başladı. Her ne kadar insanlar bu ses kayıtlarının AI (yapay zeka) olup olmadığını anlayamasa da albümün booklet’i içerisinde yer alan şarkı sözleriyle ses kayıtlarındaki sesler uyuşuyordu. Lakin buradaki asıl soru, nasıl bu kadar büyük bir sanatçının büyük bir projesi bu kadar kolay bir şekilde internete sızdırılabildi? Buna dair bazı medya grupları Swift’in kendi stratejisi olduğunu savunsa da buna içtenlikle katılıyor olmak bir hayli cahillik olurdu. Bir önceki albümü Tortured Poets Department’dan bile önce bu albümün hazırlık sürecinde olduğuna dair spekülasyonlar devam ederken Swift’in bunca süre gizli tuttuğu büyük projesini umarsızca gözden çıkarabileceğine inanmak epey güç doğrusu. Peki, bu albümü bu kadar farklı kılan şey ne?

Swift, erkek arkadaşı Kelce’in podcast’inde bu albümünün diğerlerinden daha farklı olmasının en büyük sebebinin albümün bir bütün olmasından kaynaklandığını belirtti. Demesine göre albümden bir şarkı çıkarılıp bir şarkı eklense veyahut hiç yoktan bir şey daha dahil edilse bile albümün bütünlüğü ve konsepti bozulurmuş. O nedenle The Life of a Showgirl öncekilerden farklı olarak 30 veya daha fazla şarkıdan değil, sadece 12 şarkıdan oluşuyor. Öte yandan Swift bu seferki albüm kayıt sürecinde uzun süredir beraber çalıştığı Grammy Ödüllü Jack Antonoff ile yollarını ayırmış gibi gözüküyor ki bunun en büyük etkisi hayran kitlesinden bile aldığı şikayetler olmalı. Artık son zamanlarda Swift’in yayınladığı şarkıların ‘birbirini tekrar ettiğine’ dair pek çok eleştiri geliyordu ki bu durum hayran kitlesi haricinde müzik eleştirmenlerinden de gelen güçlü bir tepkiydi. Swift, bu eleştirileri can kulağıyla dinlemiş olmalı ki bu seferki albüm kayıt aşamasında yer alan prodüktörler ve söz yazarları sadece ve sadece Max Martin ve Shellback’den oluşuyor. Bu üçlü en son Swift’in Reputation albümünde bir araya gelmiş olsa da Taylor’ın bu döneme kadarki en büyük hitlerinin yaratıcılıklarını taşıyorlar (bkz. I Knew You Were Trouble, 22, Blank Space, Shake It Off, Wildest Dreams, Style, Delicate, Don’t Blame Me, I Did Something Bad vb.). Aynı zamanda bu iki prodüktör ve söz yazarı hem global pop müziğin devamlılığının sağlanmasında hem de Taylor’ın country türünden pop müzik türüne geçmesinde kritik önem taşıyor. Özetle bu üçlünün bir araya gelmesinin, saf bir pop albümünün yolda olduğunun net bir göstergesi olduğunu söylenebilir. Öte yandan Swift’in erkek arkadaşı Kelce’in albümü tanımlayışı ise bekleyenlere daha çok müzik türü açısından sinyaller vermekte. Bu seferki albümün daha çok upbeat ve tempolu olacağı, direkt albüm başlığından çıkarılmış olsa da, Travis Kelce bunu birinci ağızdan doğrulamış oldu. Hele ki albüm başlığını taşıyan ve albümdeki son şarkı The Life of a Showgirl, The Eras Tour’un açılış sanatçılarından, ünlü Grammy ödüllü şarkıcı Sabrina Carpenter ile bir düet olacağı bilgisiyle merakları daha da arttırmış durumda. Lakin bunlara karşın hayran kitlesinin albüm kapağıyla büyük bir sıkıntısı olduğunu belirtmek gerek: Swift ilk başta gizli tuttuğu albüm kapağını 14 Ağustos gece 2’de New Heights podcastinin yayınıyla birlikte açıkladı. Kapak fotoğrafı ve albüm booklet fotoğrafları ünlü Türk fotoğrafçı Mert Alaş’ın elinden çıkmış olsa da kapak fotoğrafı beklentileri çok da karşılayan türden bir estetiğe sahip değil. Yeşil tonların baskınlığı, Taylor’ın bir banyo suyunda full heavy make-up on görünüşü ve albümün adını taşıyan turuncu parlak bir tipografiyle beraber sanki Gia Coppola’nın 2024 tarihli filmi The Last Showgirl’ün shimmering despair temalı estetiğini yeniden oluşturuyor, tabii bu niyet edilen estetik temada amaca ne kadar ulaşıldığı bir tartışma konusu. Öte yandan booklet fotoğrafları arasından bu kadar parlak bir çekimin kullanılması ve 2014 Tumblr fotoğraf edit’lemesini anımsatan bir tipografi tercihi, görsel beklentinin bir tık daha aşağıda kalmasına sebep oluyor. Bunlara ek olarak booklet fotoğraflarında yer alan Taylor’ın tıpkı ünlü Alman yönetmen Fritz Lang başyapıtı, 1927 yapımı Metropolis filmindeki makine kadın Maria’nın (Maschinenmensch Maria) dansöz görünümünü akla getiren duruşu; Beyoncé’nin 2022 tarihli stüdyo albümündeki Renaissance estetiğini baştan yazmaya çalıştığına dair müzik severler arasında sosyal medyada tartışmalara sebep oldu.

Bu noktada, sosyal çerçevede en tepede bulunan her kadının karalama kampanyalarına tâbi tutulmasının ya da kritik eleştirilerle sürekli haber malzemesi yapılmasının kaçınılmaz bir şey olduğunu söylemek maalesef çağdaş dünyamızda normalleştirildi. Her ne kadar Swift’in bu tarz haber başlıklarına karşı şerbetlendiğini bilsek de bunun normalleştirildiğini bilmek elbette üzücü. Lakin 3 Ekim kadar uzak bir tarihte yayınlanacak büyük bir proje için bu kadar savunmasız bir albüm tanıtım kampanyasının, bu saatten sonra nasıl ele alınacağı ise tamamen muamma. Tabii şu bir gerçek ki Swift, The Life of a Showgirl albümüyle folklore albümünden almış olduğu beklenmedik critical acclaim’in (eleştirel beğeni) aynısına bu sefer niyetli bir şekilde aç görünüyor.