Günlük Tutmanın Yetişkin Hali: Journaling
Duygularını keşfetmenin, zihnini rahatlatmanın ve kendinle daha derin bir bağ kurmanın en kolay yolu: Journaling. Kendi hikayeni yazmaya başla!
LIFESTYLE
Asena Kılıç
8/14/20251 min read


Journaling, en basit tanımıyla duygu ve düşüncelerini düzenli olarak yazıya dökmek demek. Çocukken tuttuğumuz o kilitli günlüklerin evrim geçirmiş hali gibi… Ama bu kez sadece ne yaşadığımızı değil, ne hissettiğimizi, ne düşündüğümüzü ve neyi değiştirmek istediğimizi yazıyoruz. Ve hatta doodle’larla, sticker’larla, polaroid fotoğraflarımızla süslüyoruz. Kimi zaman sabah uyanınca 3 satır, kimi zaman uyumadan önce sayfalar ve bazen de tek kelime yazıyoruz; adına da journaling diyoruz.
Journaling, zihinsel dağınıklığı toparlamanın en basit ama etkili yollarından biri. Yazmak, sadece dışa vurmak değil; fark etmek, çözümlemek, bırakmak… Araştırmalar da bunu destekliyor: düzenli journaling yapan kişilerin stres seviyeleri düşüyor, karar verme becerileri gelişiyor ve duygusal farkındalık artıyor. Bir nevi kendinle sohbet etmek gibi; başkalarına anlattıklarından çok, kendine sakladıklarınla yüzleşiyorsun.
Başlamak için herhangi bir kurala ihtiyacın yok. Sabah sayfaları, şükran listeleri, “bugün ne öğrendim” notları… Hepsi journaling olabilir. Hatta sadece tarih atıp “şu an ne hissediyorum?” demek bile yeterli. Yazarken ne kadar özgür olduğunu fark ettikçe, zihninin nasıl hafiflediğini sen de hissedeceksin.
Bu sana ait bir alan. Kalemle, klavyeyle ya da ses kaydıyla… Nasıl istersen. Çünkü bazen en çok ihtiyacımız olan şey, başkası değil, kendi iç sesimizdir.